Yükleniyor...

Yazılarım

KOMPARTMANLI YAŞAM
Hayat ne kadar koşturmacalı, zaman çabuk gelip geçmekte. Hergün önündeki diğer güne yapışmış bir şekilde koşturuyor duruyor.

Ardında da ne olup bittiğini anlamayan bizler bakakalıyoruz.

Yetişmek ne mümkün bu telaşlı döngüye; verilmiş sözler, olmalılar, beklenenler, gidenler, gelenler…..

“Ben bu kadar işin altından nasıl kalkacağım” feryatlarınız,

“Ben ne zaman kendime zaman ayıracağım” figanlarınız duyuluyor her tarafta.

Zannetmeyin ben de sizden farklıyım.

Science- fiction filmlerdeki insan klonlaması gerçekleşse de benden birkaç tane daha olsa diye düşünmüyordeğilim bazen gerçekten. Yetiştirmek gereken yazılar, projeler, günlük yaşamın gereklilikleri, aranması gerekenler, söz verilenler derken, sadece 24 saat olan zamanımı bazen ne kadar cömertçe ipotek altına aldığıma ben bile şaşırıyorum. Öyle bir durum ki bu günden 1 aylık yapacaklarım edeceklerim programlı.

Benim gibi “Anda kalmalıyım, anın getirdiklerini kucaklamalıyım” söylemlerinin ışığında yaşayan bir insanın, henüz gelmemiş “gelecek zamanının” tamamının belirlenmişliği içinde yaşaması biraz ironik gelebilir kulaklarınıza ama ne yazık ki böyle.

Buna bir çözüm olmalı, biri bir çözüm bulmalı derken kendime çok sevdiğim iki adet çözüm ürettim.

Birinci çözüm önerim gerçekten hayat kurtarıcı. Artık birşey yapacağım zaman, nasıl yapacağım, yapabilirmiyim, yarına mı bıraksam, tüh be bu iş nerden çıktı demiyorum, sadece yapıyorum.

Zamanınızın ne kadarının gerçekten yapılması gerekenle, ne kadarının bu işi nasıl yapacağınızı düşünmekle yani sızlanmakla geçtiğini bir gözlemleyin. Genelde sızlanmakla geçen süre, işi yapma süresinin 3-4 katı kadar yer işgal ediyor hayatınızda. Yani işi yapılması gerektiği o anda yapmakla bir sürü zaman kazanabilirsiniz.

Özellikle yapılması için bir zaman dilimi belirlenmiş bir işi ötelemeden henüz ilk karşılaştığınızda yaparsanız, son anda acil konumuna geldiğindeki zorlanma ve kriz yönetimine ihtiyaç duyulan sürece girmeden halletmiş olursunuz.

Bu kadar laftan şunu anlıyabiliriz ki aslında yapılacak işler genel de kısa, bizim işe yüklediğimiz hikaye uzun zaman alıyor.

İkinci çözüm önerim de hayatınızı kompartmanlı yaşam dediğim şekle sokmanız. Toplam sahip olduğunuz günlük enerjiyi 10 kabul edip bunu birer ikişer payetmeniz yerine her yaşam bölümünüze ayrı birer 10 ayırmanızdan bahsediyorum. Biraz karışık oldu ama anlatmaya çalışayım.

Ev hayatınız, iş hayatınız, hobi alanınız gibi ayrı bölümler oluşturmanızı öneriyorum size. Buradaki temel kurallar şunlar:

Bölüm ayırmanız derken her bölüm ayırdığınız yerde ve zaman bölümünde kalmak zorunda. Ev hayatınızın toplam enerji ve motivasyonu kendi içinde bir bütün, iş hayatınız kendi içinde.

Aynı zamanda da her alanın hükmü kendi zamanının bitiminde bitirilmeli. İşten çıktığınızda oranın iç muhasebesi bitirilmeli eve öyle gelinmeli, evden çıktığınızda da evin muhasebesi bitip işe öyle gidilmeli.

Böyle bir anlayışa geçildiğinde gerçekten mucizevi bir şekilde her alanda aynı tazelikte bulunabiliyorsunuz.

Bulunduğunuz her alan kendi içinde bir bütün ve huzurlu olarak deneyimlenebilir hale geliyor

Böylece her alanda ayrı birer iç motivasyon sağlamış oluyorsunuz.

Bunlar benim naçizane önerilerim. Size söyleyebileceğim tek şey denenmiş oldukları ve benim zaman yönetimime yardımcı olabildikleri.

Bundan ötesi size kalmış.

Bu arada sizlerin de kendinize özgü ilginç yöntemleri varsa bilmek isterim.

Sevgilerimle

Erkan