Deeksha enerjisinin simgesi MOOLA Mantra’dır
Om Sat Chit Ananda Parabrahma
Purushothama Paramatma
Sri Bhagavathi Sametha
Sri Bhagavathe Namaha
“Moola Mantra” altın çağın mantrasıdır.
OM
OM sözcüğün 100 farklı anlamı vardır. “İlk önce İlahi Söz vardı, ve Söz herşeyi yarattı” deniyor. Bu “Söz”, OM’du! Sessizce derin meditatif bir haldeyken içinizde OM sesini duyabilirsiniz. Bütün Kainat OM sesinden meydana geldi. Başlangıçta bütün Kainatı titreştiren (evrensel) ilk sestir. OM aynı zaman “yüksek enerjiyi çağırmak” anlamına gelir. Bu Tanrısal ses varolan herşeyi yaratma, koruma, yok etme gücüne haiz olup hayat ve hareket verme kabiliyetine sahip.
SAT
SAT , “evrenin aynı anda her yerde ve herşeydeki formsuz, şekilsiz, araçsız ve vasıfsız varolan sureti” demektir. Var olmayandır. Evrenin boşluğu olarak algılanır. Evrenin statik bedeni olarak tanımlayabiliriz. Algılanabilen ve bir şekli olan herşey bu Yokluk’tan oluştu. Bütün algıların dışında kalacak kadar çok süptil. Ancak yoğunlaşıp bir şekle bürününce görülebilir. Biz evrendeyiz ve evren içimizdedir. Biz tepki isek, Evren etkidir; etki kendini tepki vasıtasıyla belli eder.
CHIT
CHİT, Kainatın sonsuz, her yerde ve her zaman herşeyde tezahür eden gücü olan Saf Bilinç’tir. Dinamik enerji veya güç olarak adlandırdığımız herşey ondan türedi. Herhangi bir form ve şekle bürünebilir. Hareket, yer çekimi, manyetizm vs. olarak tezahür edebilen bilinçtir. Aynı zaman düşünce gücü gibi bedensel faaliyetler olarak da ortaya çıkabilir. Yüce Ruh’tur.
ANANDA
ANANDA, Evren’in sevinç, sevgi ve dostluk doğasıdır. Yaradılıştaki Yüce Enerji (SAT)’ı deneyimleyip Olan ile bütünleştiğinde veya Saf Bilinç (CHİT)’i yaşayınca, Tanrısal Sevinç ve Sonsuz Mutluluk (ANANDA) hali oluşur. Yüksek Bilincine bağlanınca yaşayabileceğin vecit halinin en tipik ve en muhteşem olan, evrenin temel özelliğidir.
PARABRAHMA
PARABRAHMA, Mutlak halindeki Yüce Varlık’tır. Zaman ve mekan ötesindeki Olan’dır. Evren’in Formlu ve Formsuz Öz’u. Yüce Yaradan’dır.
PURUSHOTHAMA
Purushothama’nın çeşitli anlamları var. Purusha Öz veya Ruh anlamına gelir, ve Uthama Yüce demektir; Yüce Ruh. Aynı zamanda, bize en Yüksek Alem’den rehberlik eden gücün Yüce Enerji’sidir. Purusha’nın diğer bir anlamı da İnsan; PURUSHOTHAMA, insanlığa rehberlik ve yardım etmek üzere, ve sevgili Yaradılışa yakın olmak için, Avatar olarak enkarne olan enerjidir.
PARAMATMA
PARAMATMA, canlı-cansız bütün yaratılanlarda ve her varlıkta baki olan Yüce İçsel Enerji’dir. İstenen her formda veya formsuz olarak herşeye nüfuz eden “Antaryamin”. Nerede ve ne zaman olursa olsun istediğiniz her an rehberlik eden ve yardımınıza yetişen güçtür.
SRI BHAGAVATHI
SRI BHAGAVATHİ, faal olan Yüce Zeka, Güç (Shakti) olarak tanımlanan dişil yöndür. Yaradılışın Toprak Ana (Kutsal Ana) yönü ile ilintilidir.
SAMETHA
SAMETHA, birlikte, beraber demektir.
SRI BHAGAVATHE
SRI BHAGAVATHE, Yaradılışın sabit ve daimi olan eril yönüdür.
NAMAHA
NAMAHA, SAT-CHİT-ANANDA değeri taşıyan ve “OM” olan Evren’i selamlamak, secde etmektir. Aynı anda her yerde, hem sabit hem değişken olan, insan formunda veya formsuz olan Yüce Ruh; Dişil ve Eril formlara rehberlik edip yardım eden Yüce Zeka ile tamamlayandır. “Daima varlığını ve rehberliğini ararım”.
Gönderen Erkan Sarıyıldız zaman: 19:09 2 yorum
Etiketler: deeksha, moola mantra, oneness
SPİRİTÜEL YOLCULUĞUM
Herşey Üniversite sırasında Nietzsche ile tanışmamla başladı. Ondan önce öğretilmiş, kurgulanmış dogmalarla ne kadar rahattım. O deli görünüşlü Zerdüşt adamın öğretileriyle tüm dogmalarım yıkılıp darmadağın olmuştu.
Ardından önce kendimi, toplumdaki yerimi sorgulamalar, ben kimim amacım ne sorularına cevap vermek amacıyla seneler seneler…..
Tüm dinler tarihi, uzak doğu öğretileri, insan zihninin sınırlarıyla ilgili çalışmalar, gizemli olaylar derken herşeyin ardında yatan nedir’e sıra geldi. Kolay değil tabii ki meslek gereği materyalizmin en uçlarından bu düzleme geçebilmek. Bir tarafta mekanizmalar, yollar, vücudun ince mimarisi, etkileşimler derken diğer tarafta sadece hislerinle ulaşabileceğin uçsuz bucaksız bir evren.
O sıralar astral seyahate takılmıştım. Bunu başarabilirsem yeni evrene ilk adımı atabilecek ve vücudumun tutsaklığından kurtulabilecektim. Saatler boyu yatakta uzanıp ha çıktım ha çıkacağım. Ardından hayal kırıklıkları. Sonra yine bir heves, telekinezi, telepati çalışmaları vs vs.
Sonra ablamın ağır ve onulmaz hastalığı karşıma çıkınca tıbbın imkanlarının yetmiyeceğini anlayıp diğer yoldan nasıl yardım edebilirim diyerek yaptığım araştırmalar sonucu Reiki ile tanıştım. Bu benim için yeni bir enstrümandı. Enerji aktarmanın başkası üzerindeki onarıcı etkilerini ilk defa gözlemledim. Bana kattığı en önemli şey ise enerjetik dünyada zaman ve mekan engelinin olmaması. Sadece niyetle ve sembollerin yardımıyla ulaşabileceğim yüzlerce insan….
Zaman geçiyor fakat ruhun açlığı geçmiyor. Spiritüel rehberimle tanıştım. Bana kendimi tanımamla ilgili çok şey kattı. Farklı evrenleri, farklı enerjileri, geçmiş yaşamlarımı , bendeki potansiyelleri nasıl açığa çıkarabileceğimi, üstbenliğimle ve Tanrı ile nasıl direk bağlantı kurabileceğimi gösterdi. Bu kavramları sindirmek ve kendi özgünlüğünü yaratma süreci sancılı, bir o kadar da güçlendiriciydi. Hayatım değişti , ilişkilerim, özellikle insana bakışım değişti. Artık endişeli vesveseli yapım geçmiş yerinde sakin huzurlu bir yapı oluşmuştu.
Herkesin özünde aynı bütünün parçaları olduğunu,dünya deneyiminin dualitesi gereği iyi-kötü kavramlarının olması gerektiğini deneyimledim.
Tanrı’yı uzakta değil kendi içimde aradım ve buldum. İlişkimizin ne kadar samimi ve arkadaşça olabileceğini gördüm. Artık benim için korkular kalkmıştı. Beni cezalandıran değil koşulsuzca seven bir dost edindim.
Hep tamam bundan ötesi olmaz tepeye ulaştım dediğimde gördüm ki her tepeden daha yükseği de mevcut. O yüzden bu yolun bitmez bir yol olduğunu görüp bir kaşif edasıyla yeni ufuklara açılmaktayım.
Kiara Windrider’ın “Aydınlanma Fenomeni” adlı kitabı benim bilgiye aç dönemlerimde aldığım onlarca kitap arasındaydı. Kapağını açtıktan sonra o gün kitap bitmişti. Yeni bir enerjiden bahsetmekteydi “Deeksha”. Yaşanılan deneyimleri okuduğumda aradığım bu diye düşünüp kimden bu enerjiyi tadabilirim diye aylarca araştırdım. Bu mereti uygulayan kimseye ulaşamadım. E-mailler, telefonlar vs.vs. Hevesim kaçtı ve akışa bıraktım.
Ardından bir gün eşim bana bir mail gönderdi. Bir arkadaşımızın Deeksha grubu kurmakta olduğunu öğrendiğim günün akşamı o merkezdeydim. Çok heyecanlıyım, meraktayım derken “Moola Mantra” denilen meleksi bir müzik eşliğinde enerji aktarımı gerçekleşti. İlk deneyimim çok güzeldi. İçimde özel bir dinginlik belirdi. Coşkunlukla karışık bir dinginlik duygusu içinde hayata döndüm. Sanki yollar bana açılmış, trafik rahatsız etmiyor, zaman yavaşlamış olarak hissettim. Ardından enerji alma seanslarına devam ettim bu arada her seferinde arabamla enerjiye yolcu taşımaya başladım. Yakınlarım katıldılar bana. Önemli yaşamsal değişiklikler ardı ardına olmaktaydı.
Sri Bhagavan öğretileri ve Oneness Üniversitesi hakkında araştırma ve yayınlar buldum. Özellikle “Awakening into Oneness” adlı kitap- DVD bana bu yeni dünyayı tanıttı. Deeksha enerjisinin nasıl hayat değiştirici olduğunu gördüm.
Normalde 21 günlük olan Hindistan eğitim sürecinin yapılabilmesi benim için mesleki olarak imkansızdı. O kadar süre hayattan kopamazdım.
Fakat 2009 itibarıyla aynı eğitim sürecinin 7 günlük hem de İtalya-Verona’da yapıldığını görünce ver elini İTALYA.
Veronadaki Oneness Üniversite Kampüsünde 7 tam gün birlik yolunun 8 kapısından geçip Oneness Blessing ( deeksha: birlikbilinci kutsaması) verebilme inisiyasyonu aldım.
Bu süreç bir kişinin kendine verebileceği en güzel hediye. Hergün kendimi daha tam ve sevgi dolu olarak görüyorum. Bu enerjinin insanoğlunun 2012 tarihinde Altın Çağ’a geçişte en etkili yardımcı yol olduğunu düşünüyorum. İnsanlığın artık uyanması gerektiği bir dönemde herkese ulaşabilmeyi istiyorum. Bu süreçte yaşamlara bir altın dokunuşla katkım olabileceğini biliyorum. Sevgiyle kalın
Dr Erkan Sarıyıldız
Om Sat Chit Ananda Parabrahma
Purushothama Paramatma
Sri Bhagavathi Sametha
Sri Bhagavathe Namaha
“Moola Mantra” altın çağın mantrasıdır.
OM
OM sözcüğün 100 farklı anlamı vardır. “İlk önce İlahi Söz vardı, ve Söz herşeyi yarattı” deniyor. Bu “Söz”, OM’du! Sessizce derin meditatif bir haldeyken içinizde OM sesini duyabilirsiniz. Bütün Kainat OM sesinden meydana geldi. Başlangıçta bütün Kainatı titreştiren (evrensel) ilk sestir. OM aynı zaman “yüksek enerjiyi çağırmak” anlamına gelir. Bu Tanrısal ses varolan herşeyi yaratma, koruma, yok etme gücüne haiz olup hayat ve hareket verme kabiliyetine sahip.
SAT
SAT , “evrenin aynı anda her yerde ve herşeydeki formsuz, şekilsiz, araçsız ve vasıfsız varolan sureti” demektir. Var olmayandır. Evrenin boşluğu olarak algılanır. Evrenin statik bedeni olarak tanımlayabiliriz. Algılanabilen ve bir şekli olan herşey bu Yokluk’tan oluştu. Bütün algıların dışında kalacak kadar çok süptil. Ancak yoğunlaşıp bir şekle bürününce görülebilir. Biz evrendeyiz ve evren içimizdedir. Biz tepki isek, Evren etkidir; etki kendini tepki vasıtasıyla belli eder.
CHIT
CHİT, Kainatın sonsuz, her yerde ve her zaman herşeyde tezahür eden gücü olan Saf Bilinç’tir. Dinamik enerji veya güç olarak adlandırdığımız herşey ondan türedi. Herhangi bir form ve şekle bürünebilir. Hareket, yer çekimi, manyetizm vs. olarak tezahür edebilen bilinçtir. Aynı zaman düşünce gücü gibi bedensel faaliyetler olarak da ortaya çıkabilir. Yüce Ruh’tur.
ANANDA
ANANDA, Evren’in sevinç, sevgi ve dostluk doğasıdır. Yaradılıştaki Yüce Enerji (SAT)’ı deneyimleyip Olan ile bütünleştiğinde veya Saf Bilinç (CHİT)’i yaşayınca, Tanrısal Sevinç ve Sonsuz Mutluluk (ANANDA) hali oluşur. Yüksek Bilincine bağlanınca yaşayabileceğin vecit halinin en tipik ve en muhteşem olan, evrenin temel özelliğidir.
PARABRAHMA
PARABRAHMA, Mutlak halindeki Yüce Varlık’tır. Zaman ve mekan ötesindeki Olan’dır. Evren’in Formlu ve Formsuz Öz’u. Yüce Yaradan’dır.
PURUSHOTHAMA
Purushothama’nın çeşitli anlamları var. Purusha Öz veya Ruh anlamına gelir, ve Uthama Yüce demektir; Yüce Ruh. Aynı zamanda, bize en Yüksek Alem’den rehberlik eden gücün Yüce Enerji’sidir. Purusha’nın diğer bir anlamı da İnsan; PURUSHOTHAMA, insanlığa rehberlik ve yardım etmek üzere, ve sevgili Yaradılışa yakın olmak için, Avatar olarak enkarne olan enerjidir.
PARAMATMA
PARAMATMA, canlı-cansız bütün yaratılanlarda ve her varlıkta baki olan Yüce İçsel Enerji’dir. İstenen her formda veya formsuz olarak herşeye nüfuz eden “Antaryamin”. Nerede ve ne zaman olursa olsun istediğiniz her an rehberlik eden ve yardımınıza yetişen güçtür.
SRI BHAGAVATHI
SRI BHAGAVATHİ, faal olan Yüce Zeka, Güç (Shakti) olarak tanımlanan dişil yöndür. Yaradılışın Toprak Ana (Kutsal Ana) yönü ile ilintilidir.
SAMETHA
SAMETHA, birlikte, beraber demektir.
SRI BHAGAVATHE
SRI BHAGAVATHE, Yaradılışın sabit ve daimi olan eril yönüdür.
NAMAHA
NAMAHA, SAT-CHİT-ANANDA değeri taşıyan ve “OM” olan Evren’i selamlamak, secde etmektir. Aynı anda her yerde, hem sabit hem değişken olan, insan formunda veya formsuz olan Yüce Ruh; Dişil ve Eril formlara rehberlik edip yardım eden Yüce Zeka ile tamamlayandır. “Daima varlığını ve rehberliğini ararım”.
Gönderen Erkan Sarıyıldız zaman: 19:09 2 yorum
Etiketler: deeksha, moola mantra, oneness
SPİRİTÜEL YOLCULUĞUM
Herşey Üniversite sırasında Nietzsche ile tanışmamla başladı. Ondan önce öğretilmiş, kurgulanmış dogmalarla ne kadar rahattım. O deli görünüşlü Zerdüşt adamın öğretileriyle tüm dogmalarım yıkılıp darmadağın olmuştu.
Ardından önce kendimi, toplumdaki yerimi sorgulamalar, ben kimim amacım ne sorularına cevap vermek amacıyla seneler seneler…..
Tüm dinler tarihi, uzak doğu öğretileri, insan zihninin sınırlarıyla ilgili çalışmalar, gizemli olaylar derken herşeyin ardında yatan nedir’e sıra geldi. Kolay değil tabii ki meslek gereği materyalizmin en uçlarından bu düzleme geçebilmek. Bir tarafta mekanizmalar, yollar, vücudun ince mimarisi, etkileşimler derken diğer tarafta sadece hislerinle ulaşabileceğin uçsuz bucaksız bir evren.
O sıralar astral seyahate takılmıştım. Bunu başarabilirsem yeni evrene ilk adımı atabilecek ve vücudumun tutsaklığından kurtulabilecektim. Saatler boyu yatakta uzanıp ha çıktım ha çıkacağım. Ardından hayal kırıklıkları. Sonra yine bir heves, telekinezi, telepati çalışmaları vs vs.
Sonra ablamın ağır ve onulmaz hastalığı karşıma çıkınca tıbbın imkanlarının yetmiyeceğini anlayıp diğer yoldan nasıl yardım edebilirim diyerek yaptığım araştırmalar sonucu Reiki ile tanıştım. Bu benim için yeni bir enstrümandı. Enerji aktarmanın başkası üzerindeki onarıcı etkilerini ilk defa gözlemledim. Bana kattığı en önemli şey ise enerjetik dünyada zaman ve mekan engelinin olmaması. Sadece niyetle ve sembollerin yardımıyla ulaşabileceğim yüzlerce insan….
Zaman geçiyor fakat ruhun açlığı geçmiyor. Spiritüel rehberimle tanıştım. Bana kendimi tanımamla ilgili çok şey kattı. Farklı evrenleri, farklı enerjileri, geçmiş yaşamlarımı , bendeki potansiyelleri nasıl açığa çıkarabileceğimi, üstbenliğimle ve Tanrı ile nasıl direk bağlantı kurabileceğimi gösterdi. Bu kavramları sindirmek ve kendi özgünlüğünü yaratma süreci sancılı, bir o kadar da güçlendiriciydi. Hayatım değişti , ilişkilerim, özellikle insana bakışım değişti. Artık endişeli vesveseli yapım geçmiş yerinde sakin huzurlu bir yapı oluşmuştu.
Herkesin özünde aynı bütünün parçaları olduğunu,dünya deneyiminin dualitesi gereği iyi-kötü kavramlarının olması gerektiğini deneyimledim.
Tanrı’yı uzakta değil kendi içimde aradım ve buldum. İlişkimizin ne kadar samimi ve arkadaşça olabileceğini gördüm. Artık benim için korkular kalkmıştı. Beni cezalandıran değil koşulsuzca seven bir dost edindim.
Hep tamam bundan ötesi olmaz tepeye ulaştım dediğimde gördüm ki her tepeden daha yükseği de mevcut. O yüzden bu yolun bitmez bir yol olduğunu görüp bir kaşif edasıyla yeni ufuklara açılmaktayım.
Kiara Windrider’ın “Aydınlanma Fenomeni” adlı kitabı benim bilgiye aç dönemlerimde aldığım onlarca kitap arasındaydı. Kapağını açtıktan sonra o gün kitap bitmişti. Yeni bir enerjiden bahsetmekteydi “Deeksha”. Yaşanılan deneyimleri okuduğumda aradığım bu diye düşünüp kimden bu enerjiyi tadabilirim diye aylarca araştırdım. Bu mereti uygulayan kimseye ulaşamadım. E-mailler, telefonlar vs.vs. Hevesim kaçtı ve akışa bıraktım.
Ardından bir gün eşim bana bir mail gönderdi. Bir arkadaşımızın Deeksha grubu kurmakta olduğunu öğrendiğim günün akşamı o merkezdeydim. Çok heyecanlıyım, meraktayım derken “Moola Mantra” denilen meleksi bir müzik eşliğinde enerji aktarımı gerçekleşti. İlk deneyimim çok güzeldi. İçimde özel bir dinginlik belirdi. Coşkunlukla karışık bir dinginlik duygusu içinde hayata döndüm. Sanki yollar bana açılmış, trafik rahatsız etmiyor, zaman yavaşlamış olarak hissettim. Ardından enerji alma seanslarına devam ettim bu arada her seferinde arabamla enerjiye yolcu taşımaya başladım. Yakınlarım katıldılar bana. Önemli yaşamsal değişiklikler ardı ardına olmaktaydı.
Sri Bhagavan öğretileri ve Oneness Üniversitesi hakkında araştırma ve yayınlar buldum. Özellikle “Awakening into Oneness” adlı kitap- DVD bana bu yeni dünyayı tanıttı. Deeksha enerjisinin nasıl hayat değiştirici olduğunu gördüm.
Normalde 21 günlük olan Hindistan eğitim sürecinin yapılabilmesi benim için mesleki olarak imkansızdı. O kadar süre hayattan kopamazdım.
Fakat 2009 itibarıyla aynı eğitim sürecinin 7 günlük hem de İtalya-Verona’da yapıldığını görünce ver elini İTALYA.
Veronadaki Oneness Üniversite Kampüsünde 7 tam gün birlik yolunun 8 kapısından geçip Oneness Blessing ( deeksha: birlikbilinci kutsaması) verebilme inisiyasyonu aldım.
Bu süreç bir kişinin kendine verebileceği en güzel hediye. Hergün kendimi daha tam ve sevgi dolu olarak görüyorum. Bu enerjinin insanoğlunun 2012 tarihinde Altın Çağ’a geçişte en etkili yardımcı yol olduğunu düşünüyorum. İnsanlığın artık uyanması gerektiği bir dönemde herkese ulaşabilmeyi istiyorum. Bu süreçte yaşamlara bir altın dokunuşla katkım olabileceğini biliyorum. Sevgiyle kalın
Dr Erkan Sarıyıldız